22 Eylül 2008 Pazartesi

Spor Yazarları

Spor Yazarları

Rıdvan Dilmen

15 Ağustos 1962’de, Aydın’ın Nazilli ilçesinde Mehmet Lütfü Bey ile Makbule Hanım’ın dördüncü ve son çocukları olarak dünyaya gelen Dilmen, spora atletizmle başladı, daha sonra futbola yöneldi. Küçük yaşına rağmen, mahalle takımlarının aranan ismiydi. Gazoz ve şekere karşılık, mahalle arası transfer bile olurdu. Mahalle maçlarında herkes kendine bir futbolcunun adını yakıştırırken, o Fenerbahçeli Cemil Turan’dı. Fenerbahçe’nin maçlarını izleyebilmek için, İzmir’e otostop yapardı. 12 yaşındayken, babası Mehmet Lütfü Bey’i kaybeden Rıdvan’ın, ağabeyi Ercüment, ailenin geçimine katkıda bulunmak için, Denizlispor’da bir süre futbol oynadı. 13 - 14 yaşlarında, mahalle arasında futbol oynarken keşfedilen Dilmen, Nazilli Sümerspor’da oynamaya başladı. O sezon takımı yenilgisiz şampiyon oldu. Daha sonra, Muğlaspor, Rıdvan’ı transfer etmek istedi ancak kulübü kabul etmedi. Sonunda, pazarlık reddedilmez noktaya geldi. 25 futbol topuna, Muğlaspor antrenörü Kemal Dirikan tarafından, tranferi gerçekleşti.
Rıdvan’ın oynadığı sezon, Muğlaspor, amatör ligden ikinci lige çıktı. Dirikan’ın "Şeytan gibi bir zekan var" sözü, Rıdvan’ın “şeytan” lakabının temeli oldu. Muğlaspor’da oynadığı futbolla büyük takımların dikkatini çekmeye başlayan 19 yaşındaki Dilmen, sezon sonunda birinci lig takımı Boluspor’a transfer oldu. Takım ilk maçını, Ali Sami Yen Stadı’nda, Fenerbahçe’yle, ikinci maçını da Galatasaray’la oynadı. Böylece Dilmen, rüyalarını süsleyen Fenerbahçe Takımı’yla ilk kez karşılaşmış oldu. 1-1 biten maçın ertesi günü, Dilmen’in adı, Ziya Şengül, İslam Çupi gibi önemli yazarların köşelerinde geçiyordu. "Türkiye’de bir yıldız doğuyor. Gelecek hafta Boluspor - Galatasaray maçında Rıdvan’ı mutlaka izleyin!" Boluspor’un, 2-1 kaybettiği maçta, takımının tek golünü kaydeden Rıdvan, aynı akşam açıklanan milli takım kadrosunda yerini aldı. İki yıl Boluspor’da oynayan ve sonra Sarıyer’e transfer olan Dilmen, dört yıl da Sarıyer forması giydi. 1987 - 1988 sezonu, Rıdvan’ın hayalleri gerçek oldu. Fenerbahçe’ye sansasyonlu bir şekilde transfer olan futbolcu, önce Galatasaray yöneticisi Ergun Gürsoy’a söz vermesine rağmen, Fenerbahçe’de oynamaya başladı. 1988 - 1989 sezonunda, kariyerinin zirvesine çıkan Dilmen’in takımı Fenerbahçe, 103 gol atarak şampiyon oldu. Aykut, Oğuz, Hakan, Schumacher gibi oyuncuların bulunduğu takımda, Dilmen, 19 gol atıp, 38 gol attırarak, şampiyonluktaki en büyük rolü oynadı.
1989 - 1990, Rıdvan şanssız bir sezon geçirdi. Trabzonspor’un Yugoslav oyuncusu Yesiç’in tekmesiyle sağ ayağı sakatlanan Rıdvan’ın, futbol hayatı dalgalanmaya başladı. Dört kez dizinden ameliyat olan Dilmen’e doktorlar, "Altı ay oynama" dediyse de, biraz kendi aceleciliğinden, biraz da etraftakilerin baskısıyla, Dilmen, üç ay sonra sahalara döndü.
1991’de, Galatasaray maçında sol omzu kırılan Rıdvan’ın yine altı ay sahalardan uzak durması gerekirken, uyarılara kulak asmayan Rıdvan, İzlanda - Türkiye milli maçına çıktı. 90. dakikada omzu aynı yerden bir kez daha kırılan Rıdvan’ın, bir başka maçta da ayak bileği kırıldı. Eskiye dönmek için çaba harcayan Rıdvan’ın şevki, tekrarlayan sakatlıklar ve nükseden ağrılar yüzünden kırıldı. Taktik zekası ve oyun kabiliyetiyle göz dolduran Rıdvan, yılda 7-8 maça çıkabilen, istikrarsız bir sporcuya dönüştü.
1994’de, Ali Şen’in başkanlık yaptığı Fenerbahçe’yle, Rıdvan, karşılıklı olarak yollarını ayırdı.
Maç takviminin uyuşmaması yüzünden, jübilesi üç kez ertelenen Rıdvan, 31 Ocak 1996’da, -7 derecelik dondurucu bir soğukta jübilesini yaptı. Soğuk yüzünden, sadece 1982 seyircinin bulunduğu maçta Şeytan, sevenlerini golsüz bırakmadı. Jübilesinde gol atan ender futbolculardan biri olarak sahadan ayrılan Rıdvan Dilmen, futbol kariyerini, 32’si Fenerbahçe’de olmak üzere, toplam 62 golle tamamladı. 24 kez A Milli forması giyen Rıdvan, bu formayla da, 5 gole imzasını attı. Futbol hayatına teknik direktörlükle yeni bir sayfa açan Rıdvan, Vanspor, Konya, Altay, Karşıyaka, Adana ve Fenerbahçe’de teknik direktörlük yaptı. 1999’da Fenerbahçe’de, beş hafta teknik direktörlük yapan Rıdvan, takım ligde yenilgisiz oynarken, hakkında çıkan yıpratıcı haberler yüzünden, takımdan ayrıldı. Bu arada eşinden boşanan Dilmen, 19 Mayıs 1999’da, Eczacı Ayşe Hanım’la, ikinci evliğini yaptı. 2000’de, kızı Eda dünyaya gelen Rıdvan’ın, Sarıyer’de futbol oynarken evlendiği ilk eşinden de, Erdi adında bir oğlu bulunmaktadır. Futbol kariyeri boyunca, hiç kırmızı kart görmeyen, sadece üç sarı kartla futbol hayatını noktalayan Rıdvan Dilmen, teknik direktörlük macerasından sonra, şimdi, çeşitli yayın ve basın organlarında, futbol yorumculuğu yapmaktadır. Halen, haftanın üç günü halı ya da çim sahada maç yapan Rıdvan’ın, oğlu Erdi ve ünlü golcü Tanju’nun oğlu Anıl, aynı takımdadır.

Kazım Kanat
Kazım Kanat (d.1954,Afşin,Kahramanmaraş) Öğretmen Mehmet ile Ayşe Kanat'ın dört çocuğundan biri. Liseyi İskenderun'da, Gazetecilik Okulu'nu İstanbul'da bitirdi. TV'de "yılın yorumcusu" ödülünü aldı. Radyo'da "yılın programcısı" ve "yorumcusu" seçildi. Yazılı medyada ise çok sayıda (haber, yorum, araştırma ve fotoğraf) dallarında ödüller aldı. 35 yıldır mesleğin içinde. Beşiktaş konusunda ayrıntılı yazılar yazıyor. Spor dergilerinde Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. Hürriyet, Sabah ve Akşam gazetelerinde muhabir ve spor müdürü'ydü. Halen Sabah gazetesinde yazılarını sürdürüyor.
1999 yılında kansere yakalanan ve kanseri tek akciğerine de sıçrayan Kazım Kanat, şimdilerde Bodrum'da bir yatta hayat mücadelesini emin adımlarla sürdürüyor. Pek çok kitapta yazmıştır.

Erman Toroğlu
Erman Toroğlu 1950 yılında doğdu. Eski futbolcu, kabzımal, politikacı, eski hakem, televizyoncu, yazardır.İlk ve orta okulu Mimar Kemal'de okudu. Atatürk Lisesi'nden mezun oldu. 1992 seçimlerinde, Mersin'de Aydın Güven Gürkan'ın karşısında DYP'den aday oldu. Seçilemeyince Cavit Çağlar'ın davetiyle katıldığı politikayı bıraktı. Kendisi Ankaragüçlüdür.Şansal Büyükağa ile uzun yıllardır Maraton adlı spor programında yorumculuk yapmaktadır.

Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu. Metin yazarlığı yaptı. Gazete Pazar'da spor yazılarına başladı, Yeni Binyıl'da maç yazmaya... Radikal'de spor gazetecisi oldu. Radikal Futbol ekibinde yer aldı. Şimdi Radikal ve Milliyet'te yazmaya devam ediyor.


Ismet Tongo
1940 yılında İstanbul�da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi'ndeki öğrenimini yarıda bırakıp, özel gazetecilik enstitüsüne girdi. 1959'da Günlük Spor Gazetesi'nde başladığı gazetecilik yaşamına İstanbul Ekspres, Vatan, Son Havadis gazetelerinde spor sekreteri olarak devam etti. 1965 yılında Milliyet Gazetesi'ne geçti. Uzun süre bu gazetenin spor servisinde çalışan Tongo, Gazeteciler Cemiyeti ve TSYD'nin açmış olduğu yarışmalarda 12'den fazla yılın gazetecisi ödülü ve çeşitli birincilikler aldı. 1976 yılında Dünya Kupası Tarihi adlı bir kitabı yayınlandı.

Can Bartu
Can Bartu, 30 Ocak 1936’da İstanbul’da doğdu. Spora Fenerbahçe’de basketbol ile başladı. 6 kez basketbol Milli takımında yer aldı. Daha sonra Fikret Arıcan’ın aracılığıyla Fenerbahçe’de futbol oynamaya başladı. Fenerbahçe’de birçok başarılı maç çıkardı.28kez Milli formayı giydi. 1961’de İtalya’nın Fiorentina takımına transfer oldu. 1 Ocak 1961’de Fiorentina – Glasgow Rangers arasında oynanan final maçında forma giyerek Avrupa Kupalarında final maçı oynayan ilk Türk futbolcu olma ünvanını elde etti.Daha sonra Venezia ve Lazio’da da oynadı. İtalya’da başarılı bir dönem geçiren Can Bartu 1967’de Türkiye’ye dönerek eski takımı Fenerbahçe ile tekrar anlaştı. Teknik ve zarif oyunuyla göz dolduran Bartu, sarı-lacivertli forma altında 326 maç oynadı, 162 gol attı. Üç yıl boyunca Fenerbahçe forması giyen Can Bartu, 1969’da Metin Oktay’ın Galatasaray-Fenerbahçe arasında oynanan jübilesinde Metin Oktay kısa bir süre Fenerbahçe forması giyerken, maça Galatasaray formasıyla çıkarak, bu jübileyi ölümsüzleştirmiştir. Can Bartu 1970 yılında spor gazeteciliği yapmaya başladı ve halen çeşitli basın ve yayın organlarında spor yorumculuğu yapmaktadır.

Hıncal Uluç
Hıncal Uluç, Balıkesir-Manyas kökenli bir ailenin ferdi olarak 1 Kasım 1939’da Kilis’te doğdu. Bir dönem İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde okudu, 1964’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Askerden döndüğü 1967 yılında, Yankı Dergisi’nde çalışmaya başladı. Yankı’nın yanı sıra Cumhuriyet Gazetesine spor yazıları da yazan Uluç, TRT’nin açılmasıyla birlikte Cumhuriyet’e televizyon sayfası da hazırladı. 1980’de Gelişim Yayınlarına dergi hazırladı. Daha sonra Zafer Mutlu’nun daveti ile 1990’da Sabah Gazetesinde yazmaya başladı. Kale Arkası adlı futbol programında yorumculuk yaptı. Başkanlık kontenjanından Alp Yalman ve Ali Uras tarafından Galatasaray’a üye yapılan Hıncal Uluç, aynı zamanda Mülkiyeliler Birliği, Türkiye Spor Yazarları Derneği ve İstanbul Gazetecileri Cemiyeti üyesidir.
Şu anda Sabah Gazetesi’nde günlük Hıncal’ın Yeri köşesini yazmaktadır. Ayrıca NTV’de yayınlanan 90 dakika programında futbol yorumculuğu yapmakta ve TV8’de Sunay Akın, Haşmet Babaoğlu ve Nebil Özgentürk ile birlikte Yaşamdan Dakikalar adlı televizyon programını yapmaktadır.

Murat Murathanoğlu
M.Murat Murathanoğlu, (d. 1958 İstanbul) özellikle basketbol maçları anlatımıyla bilinen TV sunucusu, spor yazarı, basketbol menajeri.ABD'de Illinois Üniversitesi İnşaat Bölümü'nü bitirdi. 17 yıl ABD'de kaldıktan sonra askerlik için Türkiye'ye döndü. Ancak askerliğe 4 ay sonra gideceği için bu arada, Aydan Siyavuş'un katksıyla Eczacıbaşı Spor Kulübü'nde çalışmaya başladı. Böylece ABD'den edindiği basketbol tecrübesini ilk kez bu sayede kullanma olanağı buldu.Spikerliğe 1988 yılında Final Four maçlarını anlatmak üzere davet edilerek girdiği TRT'de başladı. TRT'de NBA Basketbol Ligi maçları da anlattı. 1992'de Show TV'ye geçti. Daha sonra başta Cine 5 (bu kanalda İsmet Badem ile bir basketbol programı hazırlamışlardır) ve NTV olmak üzere pekçok TV kanalında maç sundu. Canlı yayın spikerliğinin yanında basketbolla ilgili spor programları hazırladı. Kaan Kural ve Murat Kosova ile birlikte NTV'de NBA programları hazırladı. NBA TV ve NTV'de NBA maçları, NTV'de Türkiye Basketbol Ligi maçlar ve Kanal 24'de Avrupa Kupası maçları anlatmaktadır.Spikerliğin dışında çeşitli gazete ve dergilerde basketbol yazarlığı da yapmıştır. Uzun süre kaldığı Amerika'dan dönüşünde Cumhuriyet Spor ekinde NBA yazıları yazarak bu ligi Türkiye'ye tanıtan ilk yazarlardan biri olmuştur.Bir dönem Fanatik Basket adlı gazetede haftalık yazıları yer almaktaydı. Gazetelerin dışında Fast Break, Basket ve Slam gibi dergilerde de yazarlık yapmıştır.

Ahmet Çakar

(1962,İstanbul) Türkiye 1. Futbol Ligi'nin eski hakemi ve günümüzde futbol yorumcusudur.Hilmi Ok'la beraber Avrupa Futbol Şampiyonası finallerinde maç yönetmiş iki Türk futbol hakeminde biridir.

1980 yılında İstanbul Erkek Lisesini bitirdikten sonra babasının mesleğini devam ettirmek için İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi bitirdi.Çakar, hakemlik kariyeri boyunca 100’ün üzerinde uluslararası maç ve derbi karşılaşması yönetti. Avrupa Şampiyonası'nda üst düzey maç yönetmiş iki Türk hakeminden biridir.1997'de hakemlik kariyerini noktaladıktan sonra gazete, köşe yazarlığının yanısıra radyo ve TV`de yorumculuk yapmaktadır.
Uzun süre Telegol programında yorumculuk yapan Ahmet Çakar, 25 Şubat 2004'de Mecidiyeköy'de Profilo Alışveriş Merkezi'nin arkasında bulunan sağlık ocağından çıkarken vurulmuştur ve vücuduna beş kurşun isabet etmiştir. Vurulma sebebi ve vuran kişiler belirlenememiştir fakat spor programlarında yaptığı yorumlardan kaynaklandığı sanılmaktadır. Taburcu olduktan sonra spor yorumculuğuna tekrar dönmüştür. Şu anda Show Tv'de yayınlanan 6 Pas isimli programda yorumculuk, FOX Tv'de yayınlanan Şansa Bak isimli programda ise sunuculuk yapmaktadır.

Türk hakemlik tarihinin önemli hakemi olan Ahmet Çakar;
18 Haziran 1996 - Romanya - İspanya (1-2) 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası 1. Tur karşılaşması.
1 Mart 1995 - A.C. Milan - Benfica (2-0) Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final ilk karşılaşması,
5 Nisan 1995 - Bayern Münih - Ajax Amsterdam (0-0) Şampiyonlar Ligi Yarı Final ilk karşılaşması,
20 Mart 1993 - Gana - Brezilya (1-2) Gençler Dünya Futbol Şampiyonası Final karşılaşması gibi üst düzey maçlar da yönetmiştir.

Spor Haberlerinin devamı için.. www.jaglersport.com

Hiç yorum yok: